|
D
dâhi öke dahil içinde, ... ile birlikte dahil olmak katılmak, girmek, içinde olmak dahili iç, içsel dâhilik ökelik dahiliye 1. içişleri 2. iç sayrılıkları dahli olmak (bir işe) karışmış olmak, karışmak daim sürekli daim etmek sürekli kılmak daima her zaman, sürgit daimi sürekli daimi olmak sürekli olmak dair … üzerine, ...-e değgin, ilişkin daire 1. (mat.) değirmi 2. evirmelik (devlet işlerinin görüldüğü yer) 3. katev, katkonut dairei fasit bkz. fasit daire daktilo 1. yazıncak (yazı makinesi) 2. yazıncakçı (yazı makinesiyle yazan) dalalet sapınç dalalete düşmek sapınca düşmek damat güvey damper döker damping düşürüm darbe 1. vuruş 2. (askeri darbe ve hükümet darbeleri için) düşürüm darbımesel atasözü darphane para basımevi darülaceze düşkünler yurdu datif (dilb.) yönelme durumu daüssıla yurtsama, yurt özlemi dava 1. sorunca 2. sorun dava açmak sorunca açmak davacı soruncacı davalı soruncalı davet çağrı davet etmek çağırmak davetiye çağrılık, çağrı belgesi davetli çağrılı de- (Lat. önek) -dan, ayrılarak debriyaj kavrama dedektif izlemci dedektiflik izlemcilik dedüksiyon tümdengelim defa kez, yol defans savunma defansif savunmalı defekt 1. eksiklik 2. bozukluk defetmek savmak, kovmak defile giysi gösterisi defin (ölüyü) gömme define gömü deflasyon inginlik defnetmek gömmek, toprağa vermek deformasyon biçimsizleşme, biçimsizlenme, biçimsizleştirme deforme biçimsizleşmiş, bozulmuş deforme olmak biçimsizleşmek, bozulmak defroster buzçözer deha öke, ökelik dehşet korku, ürkü dehşetengiz ürkünç, korkunç dehşetli korkunç dejenerasyon soysuzlaşma, yozlaşma dejenere soysuz, yoz, bozulmuş, bozuk dejenere olmak soysuzlaşmak, yozlaşmak, bozulmak dejenereleşmek soysuzlaşmak, yozlaşmak deklarasyon 1. bildiri, açıklama 2. mal bildirimi deklare etmek bildirmek, açıklamak, bildirimde bulunmak dekolte açık saçık dekor bezem dekorasyon bezemleme dekoratif bezemsel dekoratör bezemci dekore etmek bezemlemek delalet 1. kılavuzluk 2. aracılık delegasyon seçilmenler, seçilmenler kurulu delege seçilmen delil 1. kanıt, tanıt 2. ipucu delta (coğr.) çatalağız demagog sözavcısı demagoji sözavcılığı demet bağlam, çiçek bağlamı demografi nüfusbilim demonstrasyon gösteri demoralizasyon içgücü bozumu, içgücü yitimi demoralize etmek içgücünü bozmak, içgücünü yitirmek demoralize olmak içgücü bozulmak, içgücünü yitirmek deni alçak deontoloji ödevbilim, ödevbilgisi departman bölüm deplasman değiştirmece depo koruncak depo etmek yığmak, toplamak, biriktirmek depozit, depozito önödence depresyon çöküntü derbeder başıboş, dağınık dercetmek yazmak, yazıya geçirmek derdest etmek yakalamak, tutmak derece 1. aşama 2. basamak, kerte derhal çabucak, birden derman 1. güç, dinçlik 2. em 3. umar dermeyan etmek ortaya koymak derpiş etmek 1. öngörmek 2. gözönünde tutmak, gözönünde bulundurmak dershane derslik dert ortağı acıdaş deruhte etmek 1. üzerine almak, üstlenmek 2. yüklenmek derun iç derya deniz, engin deniz design bkz. dizayn desise düzen, oyun despot buyurgan dessas düzenci, oyuncu deşarj 1. boşalma, içini dökme 2. (akü) boşalma deşarj olmak 1. boşalmak, içini dökmek 2. (akü) boşalmak deşifre etmek çözmek, sökmek deşifre olmak kimliği anlaşılmak, kimliği açığa çıkmak, kimliği belli olmak detant yumuşama detay ayrıntı detektör bulucu deterjan arıtıcı determinist belirlenimci determinizm belirlenimcilik deva 1. em 2. umar devalüasyon değer düşürümü devalüe olmak (para) değeri düşmek devam sürek, sürüp gitme, sürme devamlı sürekli developman 1. gelişme 2. geliştirme deveran dolaşım devir 1. dönüş, dönme 2. aktarılma 3. çağ, evre devlet erkyurt devre 1. dönem 2. (elektrik, telsiz için) çevrim devretmek 1. aktarmak 2. dönmek devriye 1. kol 2. karakol 3. dönüm dezavantaj yitirim, çıkar yitirimi, yarar yitirimi dia- (Yun. önek) arasından didaktik öğretici difteri kuşpalazı difüzör yayıcı difüzyon yayım diğer öbür, başka, öteki diğer taraftan öte yandan dikkate almak gözönünde tutmak, gözönünde bulundurmak dikkate şayan ilgi çekici, ilgiye değer dikkatini çekmek 1. ilgisini çekmek 2. uyarmak diksiyon söylem diksiyoner sözlük dikta buyurma diktatör buyurgan diktatörlük buyurganlık dikte 1. yazdırma, yazdırım 2. yazım dikte etmek 1. söyleyip yazdırmak 2. (gücün) benimsetmek dilbaz konuşkan dilber güzel dilemma ikilem dimağ beyin dinamik 1. devingen 2. canlı 3. (/iz.) devimbilim 4. (fiz.) devimsel, devimbilimsel 5. devingi dinamizm 1. devingenlik 2. canlılık dini dinsel dipfriz donduraç diploma yetki belgesi dirayet 1. yetenek 2. beceriklilik 3. seziş direksiyon yönelteç direkt 1. dolaysız 2. doğru, doğruca, doğrudan doğruya direktif 1. yönerge 2. yönerme direktör yönetmen direktörlük yönetmenlik dis- (dys-) (Yun. önek) kötü, güç, bulunmaz disiplin sıkıdüzen, düzenbağı, düzence diskalifiye etmek yarış dışı bırakmak diskur söylev dispanser bakımevi distrübütör dağıtıcı, dağıtımcı, toptancı divanıâli yüce yargılık diyagram çizge diyalektik 1. eytişim 2. eytişimsel diyet besidüzen diyetetik 1. besibilim 2. besibilimsel diyetisyen besibilimci dizanteri kanlı sürgün dizayn (design) çizit, tasarçizim dizayncı çizitçi, tasarçizimci dizel içten yanmalı doktrin öğreti doküman belge dokümantasyon belgeleme dokümanter belgesel dolikosefal uzunkafalı dominant başat done veri doping güç katımı dosya dizeç dömifinal yarıson döviz 1. yabancı para 2. özyazı dram üzgü, üzünç dramatik üzgüsel, üzünçlü dren akaç drenaj akaçlama dua 1. yakarı 2. yakarış dublaj sözlendirme dubleks ikikatlı dublör (ti. ve si.) yedek oyuncu duçar olmak uğramak, tutulmak duhuliye girmelik, girimlik dumura uğramak körelmek düalizm ikicilik dükkân satışlık dünya 1. yeryuvarlağı 2. el gün 3. çevre, ortam dürbün ırakgörür dürüst doğru, güvenilir düstur 1. genel kural, başyasa 2. yasalar dergisi 3. (fels.) düzgü düyun borçlar dys- (dis-) (Yun. önek) kötü, güç, bulunmaz
|
|
Öneri ve desteklerinizle siz de katkıda bulunmak ister misiniz?
|