|
H
habaset kötülük haber salık, duyuk haberleşme 1. bildirişme 2. yazışma habis kötü, kötücül hacet gerek, gereklik hacim oylum hacimli oylumlu hacir kısıt hacir altına almak kısıtlamak haciz el koyma haciz koymak el koymak hâd 1. aşırı 2. evegen, çabuk ilerleyen (sayrılık) had aşama had safha gergin evre, ileri evre, gergin dönem haddinden fazla gereğinden çok haddini aşmak aşırı gitmek hademe odacı hademelik odacılık hadım enenmiş (erkek) hadım etmek enemek hadise olay hadiseli olaylı hadisesiz olaysız hadsiz hesapsız sınırsız, ölçüsüz, sayısız hafakanlar basmak bunalmak hafıza bellek hafi gizli, saklı hafifçe yavaşça, yeğnice, yeğnilce hafifi 1. yeğni, yeğnil 2. kolay 3. hoppa hafifletici 1. dindirici 2. kolaylaştırıcı 3. yeğnileştirici hafiflik 1. yeğnilik, yeğnillik 2. hoppalık hafifmeşrep hoppa hafiye gizli görevli hafriyat 1. kazı, kazılar 2. kazım haftaym (sp.) ara hail engel hain 1. satkın 2. kötü haiz ...olan hak 1. tüze 2. kazanım 3. pay, sağpay Hak Tanrı hâk toprak hak etmek 1. kazanımlamak. 2. …-e değer olmak hak sahibi kazanımlı, sağpaylı hakaret aşağılama, aşağısama hakaret etmek aşağılamak, aşağısamak hakem yargıcı hakem heyeti yargıcılar kurulu hakemlik yargıcılık hakeza öyle, onun gibi hakikat gerçek, gerçeklik hakikaten gerçekten hakiki gerçek hâkim 1. egemen 2. yargıç hakim bilge hâkimiyet 1. egemenlik 2. başatlık hâkimlik yargıçlık hakir aşağı görülen, değersiz hakir görmek aşağı görmek hakketmek kazımak, oymak hakkında 1. üzerine 2. için haklı doğru, yerinde hal durum hal (-lli) 1. çözme, eritme 2. çözüm hal çaresi çözüm yolu hal tercümesi özgeçmiş, yaşamöyküsü hâlâ şimdi, bile halas kurtuluş halaskâr kurtarıcı halavet tatlılık, sevimlilik halbuki oysa hale ağıl, ayla halef ardıl halel vermek sarsmak, bozmak halen şimdi, bugün, şu sırada haleti ruhiye ruhsal durum halife 1. (İslamda) dinbaşkanı 2. (lonca ve tarikatlarda) ardıl halihazırda şimdiki durumda, bugünkü durumda halim selim yumuşak, uysal halis katkısız, katışıksız halis muhlis 1. öz, katışıksız 2. eksiksiz halisane özdenlikle, açıkyürekle halita alaşım halletmek 1. çözmek 2. çözümlemek ham 1. çiğ, olgunlaşmamış 2. işlenmemiş hamakat beyinsizlik, bönlük hamal taşıyıcı, yükçü hamam ısıdam, yunak, sıcak hamasi koçaklamalı hami koruyucu hamile gebe, yüklü hamle 1. atılım 2. saldırış hammadde işlenmemiş özdek hançere gırtlak handikap engel hane ev hanende okuyucu, şarkıcı hapishane suçlularevi harabe ören, örenlik harap 1. yıkık 2. yıkkın hararet 1. ısı 2. susama hararetli coşkun, ateşli harcırah yolluk harekât eylemce hareket davranış, devinim, devinme, deviniş hareketli devinimli, canlı hareketsiz devinimsiz, durgun, dingin harf yazaç harfiyen değiştirmeksizin haricen dışardan, dıştan harici dış, dıştan olan, dişil hariciye 1. dışişleri 2. dış sayrılıkları hariciyeci 1. dışişleri görevlisi 2. dış sayrılıkları uzmanı hariç 1. dış, dışarı 2. ...-in dışında, ...-den başka harika çok güzel, olağanüstü harikulade eşsiz, benzersiz, olağanüstü haris açgözlü, gözü doymaz harmoni bkz. armoni harp savaş hars ekinç, ekin has 1. özgü 2. katışıksız, arı, som hasar bozulgu, yıkılgı hasbıhal söyleşi, görüşme, konuşma hasebiyle dolayısıyla, ...-den ötürü haset kıskançlık, çekemezlik haset etmek kıskanmak, çekememek hasıl ürün, verim hasılat 1. gelir, kazanç 2. ürün hasılı kısacası hasis elisıkı hasret özlem hassas 1. duygulu, duygun 2. duyarlı hassasiyet 1. duygululuk, duygunluk 2. duyarlık hassaten özellikle hasta sayrı hastalık sayrılık hastane sayrılarevi haşarı yaramaz haşerat böcekler haşere böcek haşin sert, kırıcı haşmetli görkemli hat 1. çizgi 2. yazı 3. yol, geçek hata 1. yanılgı, yanılma 2. yanlış, yanlışlık 3. yanlış davranış hatır gönül hatıra anı hatıra defteri andık hatırat anılar hatırlamak anımsamak hatmetmek bitirmek, sona erdirmek hatta 1. bile 2. üstelik havai 1. hoppa 2. değersiz, boş, tutarsız havai hat tel yol havale gönderim havali yöre, dolay, çevre havi olmak kapsamak havza bölge, yöre hayâ utanç, utanma hayal 1. düş 2. imge, görsü hayal etmek düşlemek, kurmak hayalet 1. düşgörüntü 2. hortlak hayalperest düşkurucu hayâsız utanmaz, sıkılmaz hayat yaşam, dirim hayat memat meselesi ölüm kalım sorunu hayat standardı yaşam düzeyi hayati yaşamsal, dirimsel hayatiyet yaşam gücü, yaşama gücü, canlılık, dirimsellik hayıflanmak acınmak, üzülmek, yerinmek hayır iyilik, yardım hayırdua iyi dilek hayırdua etmek iyi dilekte bulunmak hayırsever yardımsever hayli oldukça çok hayret etmek şaşırmak, şaşakalmak, şaşmak haysiyet 1. onur 2. saygınlık haysiyet divanı onur kurulu haysiyetli onurlu, saygın haysiyetsiz onursuz hayvani hayvansal, hayvanca hazan güz hazar barış hazım 1. sindirim 2. sindirme hazin acıklı, dokunaklı hazmetmek sindirmek hazne birikimlik hazzetmek hoşlanmak heba etmek boş yere tüketmek, yele vermek heba olmak boşa gitmek hece seslem hedef erek heder olmak boşa gitmek hediye armağan hela ayakyolu, suodası helak olmak bitkin düşmek helecan çarpıntı, yürek çarpıntısı helezon sarmal yay helezoni sarmal hemcins türdeş hemdert acıdaş hemen gecikmeden, çabucak hemfikir düşündeş, oydaş hemi- (Yun. önek) yarı, yarım hemşeri yerdeş, ildeş hemşire 1. kızkardeş, bacı 2. sayrı bakıcı hentbol (sp.) eltopu henüz 1. daha 2. şimdi hercai 1. yeltek, gelgeç 2. yanardöner hercümerç altüst, karmakarışık, darmadağınık, allak bullak herze saçma, saçma söz hesabi elisıkı hesaplı ölçülü hesapsız ölçüsüz; çok hetero- (Yun. önek) başka heterogen bkz. heterojen heterojen ayrı cinsten heves istek heveslenmek istek duymak; özenmek hevesli istekli heyecan 1. yürek oynaması 2. coşku, coşuntu heyelan toprak kayması heyet kurul heyhat yazık, ne yazık! heykel 1. yontu 2. anıt heykeltıraş yontucu hezeyan 1. sayıklama 2. saçmalama hezimet bozgun, bozgunluk hıfz etmek saklamak, korumak hınzır domuz hırs 1. açgözlülük, doymazlık 2. öfke, kızgınlık hırslanmak öfkelenmek, kızmak hısım 1. kandaş 2. yakın hışım öfke hıyanet satkınlık hibe bağış hibe etmek bağışta bulunmak, bağışlamak hicap utanma, utanç hiciv 1. taşlama 2. yergi hicran ayrılık acısı hicret göç, göçme hicviye yergi, taşlama hiddet öfke, kızgınlık hiddetlenmek öfkelenmek, kızmak hiddetli öfkeli, kızgın hidrofil sucul hidrofor subasar hidrografi subilgisi; su varlığı hidroloji subilim hidrosfer suküre higrometre nemölçer hikâye öykü hikâyeci öykücü hilaf 1. ters, karşıt, aykırı 2. hlk. yalan hilafı hakikat gerçeğe aykırı hilafsız doğru, doğru olarak hilal ayça hile düzen, dolap, aldatma hilebaz, hilekâr düzenci, dolapçı hilkat yaradılış himaye 1. koruma, esirgeme 2. kayırma himmet yardım hinterlant içbölge, arkabölge hiper- (Yun. önek) aşırı, yüksek hipertansiyon kan basıncı yüksekliği hipo- (hypo-) (Yun. önek) alt, altında, düşük hipodrom koşu alanı hipopotam suaygırı hipotez varsayım his 1. duygu 2. sezgi hislenmek duygulanmak hisli duygulu, içli hisse pay hissedar paydaş hissetmek duymak, duyumsamak; sezmek, sezinlemek hissettirmek 1. duyumsatmak 2. sezinletmek hissi duygusal hissikablelvuku önsezi hissiselim sağduyu hissiyat duygular, sezişler hissiz duygusuz histoloji dokubilim hitabe söylev hitaben (birine) söyleyerek hitam son, bitim hitap etmek seslenmek, söz yöneltmek hiyerarşi aşama sırası, aşama, aşama düzeni hiyeroglif resimyazı hiza düzdizim hizaya gelmek yola gelmek hizaya getirmek yola getirmek hizip bölüntü hizmet görev, iş hobi düşkü hodbin bencil hodkâm bencil hodpesent benbenci holding genortaklık homo-, homeo- (Yun. önek) benzer, eş, özdeş homogen bkz. homojen homojen benzeşik, bağlaşık, türdeş homoseksüel eşcinsel homoseksüellik eşcinsellik hoparlör sesyayar hor bakmak değersiz saymak, küçük görmek hostes konukçu hoşnut etmek sevindirmek hububat tahıl hudut sınır hukuk türe hukuki türel hulasa 1. özet 2. öz 3. kısacası hulul geçme, girme hunhar kana susamış, kan dökücü hurafe boş inanç husumet yağılık, düşmanlık husus 1. konu, iş 2. özellik, yön hususi özel hususiyet 1. özellik 2. yakınlık huşunet sertlik, kabalık, kırıcılık huzme demet huzur 1. erinç, gönül esenliği; dirlik düzenlik 2. kat, yan, ön huzurevi yaşlılaryurdu huzursuzluk erinçsizlik, tedirginlik hüccet 1. belgit 2. tanıt hücre 1. göze 2. odacık hücum 1. akın 2. saldırı 3. üşüşme hücumbot saldırıteknesi hükmen yargıcı kararıyla hükmi tüzel hükmi şahıs tüzelkişi hükmi şahsiyet tüzelkişilik hüküm yargı hükümsüz geçersiz hülya tatlı düş hümanist insancı, insancıl hüner beceri hünsa erselik, erdişi hür özgür hürmet saygı hürmet etmek saymak hürriyet özgürlük hüsnühal kâğıdı iyi durum belgesi, durum belgesi hüsnüniyet sağistem, iyi dilek hüsran düşyıkımı, yoksunluk hüviyet kimlik hüzün üzgünlük, üzüntü hyper- (hiper-) (Yun. önek) aşırı, çok, yüksek hypo- (hipo-) (Yun. önek) alt, altında, düşük
|
|
Öneri ve desteklerinizle siz de katkıda bulunmak ister misiniz? |