|
M
maada -den başka maaile ailecek, ailece maalesef ne yazık ki maalmemnuniye seve seve maarif (ulusal) eğitim maarif vekâleti eğitim bakanlığı maaş aylık maatteessüf ne yazık ki maazallah Tanrı esirgesin, Tanrı korusun mabat arka, geri mabet tapınak madde 1. özdek 2. öğe 3. (yasa, sözlük vb.) başlam maddeci özdekçi maddecilik özdekçilik maddeten özdekçe maddi özdeksel madeni madensel madun ast mafsal eklem mağaza satımevi mağdur kıygın mağduriyet kıygınlık mağfiret yarlıgama mağfiret etmek yarlıgamak mağlubiyet yenilgi mağlup yenik mağlup etmek yenmek mağrur 1. övünçlü 2. benliğine düşkün, benlikçi 3. burnu büyük, kasıntılı, kurumlu mahalli yörel, yöresel maharet uzluk maharetli becerikli, usta mahdum oğul mahdut sayılı, (sayıca) sınırlı mahfaza koruncak, kap mahfazalı koruncaklı mahfuz 1. saklı 2. korunaklı mahir becerikli, usta mahiyet nitelik, içyüz mahkeme yargılık; yargıevi mahkûm yargılı mahlas seçme ad mahluk yaratık mahpus tutuklu mahpushane tutukevi mahreç 1. çıkak 2. kaynak mahrek yörünge mahrem 1. gizli, içrek 2. sırdaş mahremiyet gizlilik mahrum yoksun mahrumiyet yoksunluk mahsuben -e sayarak mahsul ürün mahsulat ürünler mahsur kuşatılmış, sarılmış mahsus 1. özgü 2. özellikle, bile bile mahv yıkım, yok olma mahvetmek 1. yok etmek 2. bozmak, yıkmak mahzun üzgün, üzüntülü mahzur sakınca, engel mahzurlu sakıncalı, engelli maimukattar damıtık su maişet geçim, dirlik maiyetinde yanında majüskül büyük (harf) makabline şamil öncesini kapsayan makale 1. yazı 2. düşünyazı makam orun makara satımlık makat kıç makber gömüt, sin makbul 1. beğenilen 2. geçer, geçerli 3. uygun makbuz alındı maket taslak, yapı makro genil maksat 1. erek 2. istek maksatlı bir amaca yönelik maksi uzun maksimum en yüksek, en yukarı, en çok makta kesit maktu kesin (eder) maktul öldürülen makul usa uygun makyaj 1. (ti. ve si.) yüzboyama 2. süslem, yüzbakımı malarya sıtma malihulya bkz. melankoli malik iye malikâne yurtluk maliyet elde ediliş değeri maliyet fiyatı kazançsız eder malul eksin malulen eksinlik nedeniyle, işgörmezlik nedeniyle maluliyet eksinlik malum bilinen malumat bilgi malzeme gereç mamafih bununla birlikte mamul yapılmış mamulat yapım mamur bayındır mana anlam manalı anlamlı manasız anlamsız manen 1. içsel olarak 2. tinsel bakımdan, tinsel yönden manevi tinsel manevi evlat (erkek için) oğulluk, (kız için) büyütmelik maneviyat 1. yürek gücü 2. doğaüstü güç mani 1. engel 2. önleyici mani olmak engellemek manialı engelli manifesto 1. bildiri 2. gemi bildirgesi, yük bildirgesi maniple kesmeç manivela kaldıraç manometre basıölçer mansiyon anmalık manşet üst başlık, başlık manşon 1. ellik 2. bağlantı manzara görünüş, görünüm maraz sayrılık marazi sayrıl marifet bilgi marka bellik marketing pazarlama marşandiz yük katarı maruf 1. bilinen 2. tanınmış, ünlü maruz kalmak uğramak, karşılaşmak maruzat söylenecek, diyecek masaj ovma, ovuşturma masal öykücük, öyküce maslahat iş maslahatgüzar işgüder masör ovucu masraf gider mastar (dilb.) eylemlik masum suçsuz masumiyet suçsuzluk masuniyet dokunulmazlık maşuk (erkek) sevgili maşuka (kadın) sevgili mat donuk matador boğa güreşçisi matbaa basımevi matbaacı basımcı matbaacılık basımcılık, basım işletmeciliği matbu basma, basılmış, basılı matbuat basın matem yas matemli yaslı materyal gereç materyalist özdekçi materyalizm özdekçilik matine gündüz gösterisi matkap delgi matriarkal anaerkil matuf yönelik, yöneltilmiş maya çalacak mayi sıvı mazeret 1. engel, engellik 2. bağışlatıcı neden mazhar olmak erişmek mazhariyet ergi mazmun anlam, kavram, içerik maznun sanık meal anlam, kavram mealen anlamca meblağ tutar mecal güç mecalsiz argın mecbur 1. gücemli, zorunlu yükümlü 2. zorunda olan mecburen gücemli olarak, zorunlu olarak mecburiyet gücemlilik, zorunluluk, yükümlülük meccanen parasız olarak meccani parasız mecmu toplam mecmua dergi mecra akak, akarsu yatağı meçhul bilinmeyen medar (gökb.) dönence medarı iftihar övünce meddücezir (coğr.) gelgit, kabarma alçalma medeni uygar medeni kanun yurttaşlar yasası medenileşmek uygarlaşmak medenilik uygarlık medeniyet uygarlık medeniyetsiz uygarlaşmamış medet yardım medyun borçlu, verecekli mefhum kavram mefkure ülkü mefluç inmeli mefruşat döşemelik, döşeme meftun tutkun, gönül vermiş, vurulmuş meftuniyet tutkunluk megafon sesborusu megaloman büyüklük delisi megalomani büyüklük deliliği mehaz kaynak mekân 1. yer 2. uzay mekanizma düzenek mektep okul melal üzgü, bezginlik, usanç melankoli karakaygı meleke 1. yeti 2. yatkınlık, alışıldık melodi ezgi melun kargışlanmış melül 1. üzgün, bezgin 2. boynu bükük memat ölüm memba kaynak, pınar memleket 1. ülke 2. yer yurt memnu yasak memnun kıvançlı, sevinçli memnuniyet kıvanç, sevinç memnunluk kıvanma, kıvanç memorandum andıç memur görevli memuriyet görev menajer yönlemci mendebur sümsük, sünepe mendirek dalgakıran menetmek engel olmak, yasak etmek menfaat yarar, çıkar menfaatperest çıkarcı menfi olumsuz menfur iğrenç mengene sıkmaç mensubiyet ilişkinlik, ...-den oluş mensup bağlı, ilişkili, ...-den menşe köken, kök, kaynak menşeli kaynaklı menü yemek çizelgesi mera otlak merak 1. sorak 2. kaygı 3. öğrenme isteği, istek 4. düşkünlük merak etmek 1. soraklanmak 2. kaygılanmak meraki sorakçı meraklandırmak 1. soraklandırmak 2. kaygılandırmak, tasalandırmak meraklanmak 1. soraklanmak 2. kaygılanmak, tasalanmak meraklı 1. soraklı 2. (bir şeye) düşkün 3. (bir şeye) istekli meraksız aldırışsız meram 1. erek, amaç 2. diyesi meram etmek üstüne düşmek meramını anlatmak diyesini anlatmak merasim 1. tören 2. yol yordam merbutiyet bağlılık, ilişkinlik merhale 1. aşama 2. evre merhamet acıma merhamet etmek acımak merhametli acımalı, yufka yürekli merhametsiz acımasız merkep eşek mersi sağ ol mersiye ağıt mert 1. yiğit 2. sözünün eri mertçe yiğitçe, erkekçe mertebe 1. aşama, basamak 2. evre mertlik yiğitlik, erkeklik mesabesinde yerinde, değerinde mesafe ara, uzaklık mesaha yüzölçümü mesaj bildiri mesamat gözenekler mesame gözenek mesane sidiktorbası mesela sözgelişi, örneğin mesele sorun mesire gezinti yeri, gezi yeri, gezi mesken konut meskûn oturulan, şenelmiş meslek iş, uğraş, uğraşı meslektaş uğraştaş, koldaş mesnet dayanak mesul sorumlu mesuliyet sorumluluk, sorum mesuliyetti sorumlu mesut mutlu meşakkat sıkıntı, güçlük meşgale uğraş, iş güç meşgul etmek 1. oyalamak 2. uğraştırmak meşguliyet iş güç, uğraş, uğraşı meşhur ünlü meşime etene, son, döleşi meşkûk su götürür meşru 1. yasal 2. yasalı, yasaya uygun 3. törel meşrubat içit meşum uğursuz met (coğr.) kabarma meta- (Yun. önek) sonra, ötesi metafizik doğaötesi, fizikötesi metanet dayanca metanetli dayancalı metfun gömülü methal giriş methaldar (bir işe) karışmış, girmiş, ilgisi olmuş methetmek övmek methiye övgü metin dayancalı metodik yöntemli, yöntemlice metodoloji yöntembilim metot yöntem metotlu yöntemli metotsuz yöntemsiz metres kapatma, oynaş metro 1. altulaşım 2. altulaşım taşıtı metruk 1. kullanılmayan 2. bırakılmış mevcudiyet varlık, var oluş, var olma mevcudu kalmamak tükenmek mevcut bulunan, var olan mevduat yatırga mevki 1. yer, orun 2. durum 3. (taşıtlarda) yerlik mevkuf tutuklu mevkufhane tutukevi mevkufiyet tutukluluk mevzi yer, konalga mevzii 1. yer yer 2. yerel, bölgesel mevzilenmek konalgalanmak, konalgaya girmek mevzu konu mevzuat yürütmelik, yürütümce mevzubahis söz konusu meyan ara meydan alan meydana gelmek 1. oluşmak 2. ortaya çıkmak meyil 1. eğim 2. eğilim meyilli 1. eğimli 2. eğilimli, eğinik meyletmek 1. eğilmek 2. eğilim göstermek meymenet uğur meymenetsiz uğursuz meyyal eğilimli mezar gömüt mezarcı gömütçü mezarlık gömütlük mezat artırma, artırmalı satış mezbaha kesimevi meziyet 1. üstünlük 2. özellik, nitelik meziyetli üstün nitelikli mezkûr âdı geçen mezun 1. bitirmiş 2. yetkili mezun olmak (okulu) bitirmek mezuniyet 1. (okulu) bitirme 2. yetki mıknatıs demirkapan mıntıka bölge mısdak ölçüt mısra dize mızrak kargı mızrap tezene miğfer çelik başlık, tolga mihenk denektaşı mihmandar kılavuz mihnet sıkıntı mihver eksen mikro minil mikrofon sesbüyütür mikser karmaç, çırpıcı miktar 1. nicelik, sayı 2. ölçü 3. tutam mikyas ölçek, ölçü mil dingil militan vuruşkan millet ulus milletlerarası uluslararası milli ulusal milli hareket ulusal eylem, ulusal direniş millileştirmek ulusallaştırmak milliyet ulusallık, ulusçuluk milliyetçi ulusçu milliyetçilik ulusçuluk milliyetperver ulussever mini küçük miniskül küçük (harf) minkale iletki minnet gönül borcu minnettar gönül borçlusu minval yol, biçim miras kalıt misafir konuk misafirhane konukevi misafirlik konukluk misafirperver konuksever misafirperverlik konukseverlik misal örnek miskin uyuşuk, mıymıntı mistik gizemci mistisizm gizemcilik misyoner dinyayar, dinyayıcı miting açık hava toplantısı mitoloji söylencebilim mitolojik söylencebilimsel mizaç yaradılış mizah gülmece mizanpaj sayfa düzeni mizansen 1. görünçlüğe koyma, görünçlükleme 2. düzmece oyun model 1. örnek, benzer 2. biçim modern 1. çağdaş, çağcıl 2. yeni modernleşme 1. çağdaşlaşma, çağcıllaşma 2. yenileşme modernleşmek 1. çağdaşlaşmak, çağcıllaşmak 2. yenileşmek modülasyon 1. (fiz.) değişme, değişinim 2. (müz.) (makamlarda) gezinme 3. (müz.) (makamdan makama) geçiş mola dinlenme, ara monarşi tekerklik monist tekçi monizm tekçilik mono- (Yun. önek) tek monoblok tekgövde monogam tekevli monogami tekevlilik monografi tekyazım monopol tekel monoteist tektanrıcı monoteizm tektanrıcılık monotip 1. tekdizer 2. tekdizim monoton tekdüze monotonluk tekdüzelik montaj kurtak, kurma, kurgu montajcı kurtakçı monte etmek kurmak, kurup takmak moral 1. içgüç 2. gönülgücü moralizm aktörecilik moralman içgücü yönünden, içgücü bakımından morfem (dilb.) biçimbirim morfoloji 1. yapıbilim 2. biçimbilim motif örge mozaik silmetaş mozaikçi silmetaşçı muadele denklem muadil eşit, denk, eşdeğer muaf bağışık muafiyet bağışıklık muaflık bkz. muafiyet muahede antlaşma muaheze kınama, çıkışma, paylama muahhar sonraki, daha sonraki muallak asılı, askıda, asıda kalmış muallim (erkek) öğretmen muallime (kadın) öğretmen muamelat işlemler muamele 1. işlem 2. davranış, davranma muamma 1. bilmece, yanıltmaca 2. anlaşılmaz (iş) muasır çağdaş muaşeret adabı bkz. adabımuaşeret muavin yardımcı muayene yoklama muayyen belirli muazzam kocaman, büyük mucibince gereğince mucip gerekçe mucip olmak 1. gerektirmek 2. neden olmak mucit yaratıcı, türetmen mucize tansık mudi para yatıran, yatırımcı, yatırman mufassal ayrıntılı mugaddi besleyici mugalata yanıltmaca mugayeret aykırılık, uymazlık mugayir aykırı, uymaz muğber gücenik, küskün muğlak anlaşılmaz, çapraşık muhabbet 1. sevgi 2. dostça konuşma muhabere yazışma, bildirişme muhabere etmek yazışmak, haberleşmek muhabir bildirmen muhaceret göç, göçme muhacim saldırıcı muhacir göçmen muhafaza koruma, saklama muhafaza etmek korumak, saklamak muhafazakâr tutucu muhafız kolcu, koruyucu muhakeme 1. usa vurma 2. yargılama muhakeme etmek 1. usa vurmak 2. yargılamak muhakkak kesinlikle muhalefet 1. karşıtçılık 2. aykırılık muhalif 1. karşı, karşıt 2. karşıtçı 3. aykırı muharebe savaşma, vuruşma muharip savaşçı muharrir yazar muharrirlik yazarlık muhasara kuşatma, sarma muhasebat saymanlık işleri muhasebe saymanlık muhasebeci sayman muhasebecilik saymanlık (işi) muhbir eleverici muhit çevre muhtaç olmak gereksemek, gereksinmek muhtar özerk muhtariyet özerklik ' muhtasar kısa, kısaltma muhtasaran kısaca, kısaltarak muhtekir vurguncu muhtelif çeşitli muhtelit karma muhtemel olası muhterem sayın, saygıdeğer muhteris tutkulu muhteşem görkemli muhteva içerik, kapsam muhteviyat 1. içerik 2. içindekiler muhtıra son uyarı muin yardımcı mukabele karşılık verme, karşılama mukabele etmek karşılık vermek mukabil karşı, karşılık mukaddeme önsöz mukadderat yazgı, alınyazısı mukaddes kutsal mukaddesat kutsal kavramlar, kutsallıklar mukaddesatçı kutsalcı mukallit benzetçi, yansılayıcı, öyküncü mukarrer saptanmış, kesinleştirilmiş mukattar damıtılmış, damıtık mukavele sözleşme mukavelename sözleşme belgiti mukavemet 1. dayanma, direnme, direniş 2. direnç mukavemet etmek dayanmak, direnmek mukavemetli dayanıklı, dirençli mukavim dayanıldı, dirençli mukayese karşılaştırma mukayeseli karşılaştırmalı mukayyet 1. bağlı 2. yazılı mukim oturan mukni inandırıcı mukriz ödünç veren muktebes alıntılanmış muktedir erkli, gücü yeter muktedir olmak gücü yetmek muktesit tutumlu muktezi gerekli munafık arabozan munafıklık arabozanlık, arabozuculuk munis cana yakın muntazam düzgün, düzenli, derli toplu muntazaman düzenli olarak muntazır bekleyen, gözleyen munzam ekleme, katma, eklenmiş, ek, katılmış murabba dördül muradına ermek dileği gerçekleşmek, ereğine varmak murafaa (Yargıtay'da) duruşma murahhas delege murahhaslık delegelik murakabe denetleme, denetim, denet murakabe etmek denetlemek murakıp denetleyici, denetçi murakıplık denetçilik murat dilek, istek murdar kirli, pis murdarilik omurilik muris kalıt bırakan, kalıtçı musahabe konuşma, söyleşi musahhih düzeltmen, düzeltici musahhihlik düzeltmenlik, düzelticilik mustarip acı çeken mustatil (mat.) dikdörtgen muta veri mutaassıp bağnaz mutabakat uyuşma, uyum mutabık uyuşmuş olan, uygun mutantan görkemli mutasavver düşünülmüş mutasyon değişinim mutasyonizm değişinimcilik mutat alışılmış, alışılan mutavassıt 1. aracı 2. s. orta, ortalama muteber 1. saygın 2. güvenilir 3. geçerli mutedil ılımlı, ölçülü mutena özenli, seçkin muti uysal, yumuşak başlı, eslek mutlak salt mutlak ekseriyet salt çoğunluk mutlaka kesinlikle, yüzdeyüz mutlakiyet saltçılık mutmain gönlü kanmış muttali öğrenmiş muttarit düzenli, tekdüze muttasıl biteviye, ara vermeden muvacehesinde karşısında muvafakat uygun görme, onama muvafakat etmek uygun görmek, onamak muvaffak başarılı muvaffak olmak başarılı olmak, başarmak muvaffakiyet başarı, başarıldık muvaffakiyetli başarılı muvaffakiyetsiz başarısız muvafık uygun muvakkat geçici muvakkaten geçici olarak muvasala ulaşım muvazaa danışık, danışıklılık, danışıklı iş muvazaalı danışıklı muvazene denge muvazeneli dengeli muvazenesiz dengesiz, ölçüsüz muvazi koşut muvazzaf görevli, ödevli muvazzaf hizmet askerlik görevi muvazzaf subay sürekli subay muzaffer utkun muzafferiyet yengi, utku muzip takılgan mübadele değiş tokuş mübalağa abartma, abartı mübalağa etmek abartmak mübalağacı abartmacı mübalağalı abartmalı mübarek 1. kutlu, uğurlu 2. kutsal mübayenet 1. ayrılık, başkalık 2. karşıtlık mübrem kaçınılmaz, gerekli mücadele savaşım mücadele etmek uğraşmak, savaşmak mücadeleci 1. savaşımcı 2. uğraşmacı mücavir komşu, yakın mücbir gücemsel mücehhez donanmış, donatılmış mücehhez olmak donanmış olmak, donatılmış olmak; taşımak mücella parlatılmış mücellit ciltçi mücerret soyut mücmel kısa, özetli mücrim suçlu müdafaa savunma, savunu müdafaa etmek savunmak müdafi savunucu müdahale karışma, el atma müdahale etmek karışmak müdavi sağaltan, (sayrıya) bakan müdavim (bir yere) sürekli gelen müddeiumumi savcı müddeiumumilik savcılık müddet süre müdire (kadın) yönetmen müdür (erkek) yönetmen müdüriyet yönetmenlik müebbet hapis cezası yaşam boyu tutukluluk müeccel ertelenmiş müellif yazar müemmen sağlanmış müennes (dilb.) dişil müessese kuruluş, kurum müessif üzücü müessir etkili müessir olmak etkili olmak, etkilemek müessis kurucu müeyyide yaptırım, yaptırma gücü müfettiş denetçi, denetmen müfettişlik denetçilik müflis batkın müfredat 1. öğretmelik 2. ayrıntılar müfredat programı öğretim izlencesi müfret (dilb.) tekil müfrit aşırı müfteri karacaları, karaçalın mühendis ölçmen mühim önemli mühimmat savaş gereçleri mühimsemek önemsemek müjde muştu müjdelemek muştulamak mükâfat ödül mükâfatlandırmak ödüllendirmek mükâleme konuşma mükellef 1. gösterişli, özenli 2. yükümlü mükellefiyet yükümlülük mükemmel yetkin, eksiksiz, tükel mükemmelen eksiksiz olarak, yetkin olarak mükerrer yinelemeli, yinelenmiş mükerreren yinelemeli olarak, yinelemeyle mükrim ağırlayıcı, konuksever müktesep kazanılmış mülahaza düşüntü mülahazat düşüntüler mülakat görüşme mülayim yumuşak yaradılışlı mülazım teğmen mülevves kirli, kötü, iğrenç mülga (varlığı) kaldırılan, kapatılan mülhak bağlı, ekli, katılmış mülhem esinlenmiş mülkiyet iyelik mülteci sığınık, sığınan mültefit güler yüz gösteren mümarese alışma, yatkınlık, el yatkınlığı mümasil benzeş, andıran mümbit verimli, bitek mümeyyiz ayırtman mümin inançlı mümkün olabilir, olanaklı mümkün mertebe elden geldiğince, olabildiğince mümtaz seçkin münakalat ulaştırma münakale 1. ulaşım 2. aktarma münakaşa tartışma münakaşa etmek tartışmak münasebet ilişki münasebetli ilişkili münasebetsiz uyumsuz, ters münasip uygun münavebe sıra münavebe ile sıra ile münazaa kavga, çekişme münazara tartışı, tartışım müncer olmak sonuçlanmak münderecat içindekiler münebbih uyandırıcı, uyarıcı müneccim yıldızbilimci müneccimlik yıldızbilimcilik münekkit eleştirmen, eleştirici münevver 1. aydın 2. aydınlatılmış münezzeh arı, uz münfail gücenmiş, alınmış, kırgın münferiden tek başına olarak münferit tek tek, ayrı ayrı münfesih bozulmuş, dağılmış münhal açık, boş münharif sapmış, çarpık münhasır sınırlanmış, yalnız ...-e ayrılmış münhasıran yalnız; özellikle münkir 1. yadsıyan 2. Tanrı'yı yadsıyan münteşir yayımlanan münzevi çekilgin müphem belirsiz, üstü kapalı müptedi yeni başlayan, başlayıcı müptela 1. düşkün 2. tutkun müptela olmak tutkun olmak, tutulmak müptezel bayağı, orta malı müracaat 1. başvuru 2. danışma müracaat etmek başvurmak müracaatçı başvurucu müradif (dilb.) eşanlamlı, anlamdaş mürai iki yüzlü mürailik iki yüzlülük mürebbi eğitici, yetiştirici, eğitmen müreccah yeğ (tutulan) müreffeh gönençli mürekkep 1. yazıboya, yazısıvı 2. bileşik 3. -den oluşan mürettip dizgici, dizmen mürettip hatası dizgi yanlışı mürettiphane dizgiodası mürettiplik dizgicilik, dizmenlik mürit izdeş mürteci gerici mürtekip yiyici müruruzaman süreaşımı mürüvvet 1. yiğitlik, kişilik 2. iyilikseverlik müsaade 1. olur 2. elverişlilik müsaade almak olur almak müsaade etmek olurlamak müsaade vermek olur vermek müsabaka yarışma müsabık yarışmacı müsademe çarpışma müsadere gücemsel alım müsait uygun müsamaha 1. hoşgörü 2. göz yumma müsamahakâr hoşgörülü, hoşgörür müsamahakârlık hoşgörürlük müsavat eşitlik, denklik müsavi eşit, denk müsebbip yol açan, neden olan müseccel kütüğe geçirilmiş müseddes (mat.) altıgen müsekkin yatıştırıcı müselles (mat.) üçgen müselsel ardı ardına (gelen) müsemma ad verilmiş müshil içsürdürücü müskirat içkiler müsmir yararlı, verimli, sonulu müspet olumlu müsrif tutumsuz, savurgan müstacel ivedi müstaceliyet ivedilik müstafi (işten) çekilmiş müstahak kazanımlı, kazanmış müstahsil üretici müstakbel s. gelecek, gelecekteki müstakil bağımsız müstakim doğru müstamel kullanılmış müstantik sorgu yargıcı müstear takma (ad) müstefit olmak yararlanmak müstehcen açık saçık müstehlik tüketici müstehzi alaycı müstekreh iğrenç müstemleke sömürge müstemlekeci sömürgeci müsteniden dayanarak müstensih yazmaca müsterih kaygısız, içi esen müstesna ayrıcalıklı müsteşrik doğubilimci müstevi düzlem, düz müsvedde karalama, yazı taslağı müşabehet benzerlik, benzeşlik müşabih benzer, benzeş müşahede 1. gözlem 2. görme müşahhas somut müşahit gözlemci müşareket ortaklık, ortaklaşma müşarünileyh (orunu yüksek kimse için) adı geçen, adı anılan müşavere danışım müşavir danışman müşavirlik danışmanlık müşekkel iri, gösterişli müşerref olmak onurlanmak, onur duymak müşfik sevecen müşkül güç, güçlük müşkülat güçlük(ler) müşkülpesent titiz, güç beğenen müştak (I) türev müştak (II) göresi gelen, özlemiş müşteki yakıma müştemilat eklentiler müşterek ortak, ortaklaşa, elbirlikli müştereken ortaklaşa müşteri alıcı mütalaa 1. okuma 2. düşünce 3. irdeleme mütalaa etmek 1. okumak 2. (üzerinde) düşünmek mütareke ateşkes, (silah) bırakışma müteaddit çok, birçok müteaffin kokuşuk, pis kokulu müteahhit yüklenici müteakıben sonra, arkadan, ardı sıra müteakıp 1. arkadan gelen, ardı sıra gelen, ardıl 2. il. -den sonra müteallik ilişkin, ilgili müteammim yaygın, genelleşmiş mütearife belit mütebaki geri kalan, kalan mütebasbıs yaltaklanan, yaltakçı mütebeddil değişen, dengesiz mütebessim güleç, gülümseyen mütecanis türdeş, tek cinsten mütecaviz 1. aşkın, ...-den çok 2. saldırgan mütecessis soraklı mütedavil 1. geçen, geçer 2. döner mütedeyyin dindar müteessir 1. üzgün, üzülmüş 2. etkilenmiş müteessir olmak 1. etkilenmek 2. üzülmek mütefekkir düşünür müteferrik ayrı ayrı, dağınık mütehammil dayanıklı müteharrik devingen mütehassıs uzman mütehassis olmak duygulanmak mütehavvil değişken, değişik mütehayyir şaşmış, şaşakalmış müteheyyiç coşkulu, coşkuya kapılmış mütekabil karşılıklı mütekait emekli mütekâmil olgunlaşmış, gelişmiş mütekâsif yoğunlaşmış, sıklaşmış, koyulaşmış, derişik mütemadi sürekli, kesiksiz mütemadiyen sürekli, ara vermeksizin mütemayil eğilimli mütemayiz kendini gösteren, sivrilen mütemerkiz derişik, toplanmış mütenakıs çatışık, çelişik mütenasip orantılı, uygun mütenavip almaşık mütenazır bakışımlı mütenebbih uslanmış mütenevvi türlü, çeşitli müteradif eşanlamlı müterakim birikmiş mütercim çevirici, çevirmen mütereddi soysuzlaşmış mütereddit duraksamalı, ikircimli mütesanit dayanışık müteselli avunmuş müteselli olmak avunmak müteselsil birbiri ardından; dayanışmalı müteşair ozanımsı müteşebbis girişimci müteşekkil oluşmuş, oluşan mütevali art arda gelen mütevazi alçak gönüllü müteveccih ... yönelmiş, dönük, yönelerek müteveffa sonsuzluğa göçen (kişi) mütevellit -den doğmuş, ileri gelmiş müteyakkız uyanık müthiş 1. korkunç 2. şaşılacak (şey) müttefik bağlaşık müttefikan elbirliğiyle, oybirliğiyle müttehit birleşik müvesvis kuruntulu, işkilli müvezzi dağıtıcı müzakere 1. görüşme, danışma 2. sözlü sınav müzakere etmek görüşmek müzayaka sıkıntı, darlık müzayede artırma müzekker (dilb.) eril müzevir arabozan müzeyyen süslenmiş, bezenmiş müziç sıkıcı, tedirgin edici müzikolog müzikbilimci müzmin süreğen müzminleşmek süreğenleşmek
|
|
Öneri ve desteklerinizle siz de katkıda bulunmak ister misiniz? |