|
N
naçar umarsız naçiz değersiz naçizane önemsiz, değersiz (olarak) nadide 1. görülmemiş, az görülen 2. çok değerli nadir az, az bulunur nadiren seyrek, seyrek olarak nafaka geçimlik, geçinmelik nafıa bayındırlık nafi yararlı nafile boşuna nağme ezgi nahiv sözdizimi nahiye 1. bölge 2. bucak nahoş tatsız, kötü, yakışıksız nail olmak erişmek, kavuşmak nakavt etmek oyundışı etmek nakden para olarak nakdi parasal, paraca nakıs 1. eksik 2. (mat.) eksi nakış bezek, işlenge nakil iletim, aktarım nakit para, akça naklen ileterek, aktararak naklen yayın iletimli yayın nakletmek iletmek, aktarmak, taşımak nakliyat taşımacılık nakliyeci taşımacı nakliyecilik taşımacılık nakzetmek bozmak nam 1. ad 2. ün namağlup yenilmemiş, yenilmez, yenilmeyen namahdut sınırsız namüsait elverişsiz namütenahi sonsuz namzet aday nankör iyilikbilmez narenciye turunçgiller narıbeyza akkor nasihat öğüt nasip yazgı payı naşi ötürü, dolayı naşir 1. yayan, saçan 2. yayımcı, yayımlayan nativizm doğuştancılık natuk dilli, iyi konuşan natür doğa natüralist doğalcı natüralizm doğalcılık natürel 1. doğal 2. doğuştan natürist doğacı natürizm doğacılık natürmort ölüdoğa nazar bakış nazar değmek göz değmek, göze gelmek nazaran göre nazari kuramsal nazariyat kuramlar nazır 1. -e bakan 2. bakan nazire benzeş ne- (Lat. önek) -değil, -olmayan nebat bitki nebati bitkisel nebülöz bulutsu necat kurtuluş nedamet yerinme nefes soluk nefis özvarlık nefret iğrenme, tiksinme nefret etmek iğrenmek, tiksinmek negatif 1. (mat.) eksi (eksi değer) 2. olumsuz 3. eksi yük, eksi yüklü 4. (gebelik testi) yok 5. (resimde) kara nehari yatısız, gündüzcü nehir ırmak nekahet sayrılık ertesi dönemi nema 1. büyüme, gelişme 2. ürem neo- (Yun. önek) yeni neolojizm yenitüretim, yenitüreti nesep soy nesiç (hek.) doku nesil 1. (insan için) kuşak 2. (hayvan için) döl nesir düzyazı neşe sevinç neşeli sevinçli, şen neşir yayım neşredilmek yayımlanmak neşren yayın yoluyla neşretmek 1. yaymak 2. yayımlamak neşriyat yayım neşvünema gelişme, yetişme net 1. açık, belirgin 2. kesintili netameli tekinsiz netice sonuç neticede sonunda, sonuç olarak neticelenmek sonuçlanmak nevale yiyecek nevi tür, çeşit nevi şahsına münhasır kendine özgü nevroloji sinirbilim nevroz sinirce nezafet temizlik nezaket incelik nezaketen incelikle nezaketsiz kaba nezaketsizlik kabalık nezaret gözaltı nezarete almak gözaltına almak nezd yan, kat nezle ingin, dumağı nida ünlem nifak arabozukluğu, karıştırıcılık nihai son, sona eriştiren, kesin nihayet 1. son 2. sonunda nihayetsiz sonsuz, uçsuz bucaksız nihilist hiççi nihilizm hiççilik nikbin iyimser nikbinlik iyimserlik nimet kutsal verim, iyilik, ergi nisaiye kadın sayrılıkları nisaiyeci kadın sayrılıkları uzmanı nisap yetersayı nispet 1. oran, ölçü 2. bağıntı nispeten 1. göre 2. bir ölçüde, oldukça nispi 1. göreli, görece 2. bağıl, bağıntılı nişan 1. im, iz, belirti 2. bellik niyaz etmek yakarmak niza çekişme, kavga, bozuşma nizam düzen, yol nizami yasaca, yasal nizamname tüzük noksan 1. eksik 2. eksiklik nokta 1. dura 2. benek noktai nazar bakış açısı noktalama duralandırma noktalı virgül duralı çeke nomad göçebe nominal saymaca nominalist adcı nominalizm adcılık nominatif yalın nomonklatür adlık, adlık dizgesi non- (Lat. önek) -değil, -olmayan norm 1. örnek 2. ölçü 3. düzgü 4. kural normal 1. olağan 2. düzgülü normatif kuralcı nostalji yurt özlemi, yurtsama nosyon kavram not değer nöbet 1. sıra 2. keşik nötr yansız nötralizasyon 1. yansızlaştırma 2. etkisizleştirme nötralize etmek yansızlaştırmak numaratör sayıcı numune örnek numunelik örneklik, göstermelik nur ışık, aydınlık nurani ışıklı, aydınlık nutuk söylev nüans ayırtı nüfuz 1. sözügeçerlik 2. içine geçme, sinme nüfuz etmek 1. içine geçmek 2. etkili olmak nüfuzlu sözügeçer nükleer çekirdeksel nüksetmek depreşmek nükte bulucuk nüktedan bulucukçu nümayiş gösteri nüsha 1. sayı 2. tane 3. yazma, elyazması, eşlem nüve çekirdek nüzul inme
|
|
Öneri ve desteklerinizle siz de katkıda bulunmak ister misiniz? |