|
NEDEN?
Belki bu çalışmamı sorgulayanlar, eksiğini gediğini allayıp pullayıp ortaya koymaya çalışanlar olacaktır. Bu nedenle bir Molla Kasım'ın ortaya çıkıp beni sıgaya çekmesine beklemektense kendiliğimden açıklama yapmak istedim. Bazıları sadece oturup eleştirir. Bazıları ise elinden geldiğince, gücünün, ilminin yettiğince bir zerrecik de olsa katkıda bulunma sevdasıyla çırpınmaktadır. Varın yerinizi siz belirleyin.
Özleştirme Kılavuzu (ÖK) bilindiği gibi TDK'nin örnek çalışmalarından, girişimlerinden biridir. Ama ne yazık ki 1978 tarihli bu eser şimdi tozlu raflar arasında yerini almıştır. Sadece meslekî açıdan gereksinim duyanların olmazsa olmazlarından biridir. Günahıyla sevabıyla kullanıma sunulmuş olan bu eserin amacına ne derece ulaşıp ulaşamadığına, halkla ne derece bütünleştiğine, dilimize olan katkısına sayfaları dolaşırken karar vereceksiniz. Kararınızın ne olacağını tahmin edebiliyorum. Genel yargı aynıdır. Buna rağmen yöntem tartışılsa da, girişimin güzelliği ve yaratıcılığı, bir kurumun işini ciddiye alıp istediğinde neler yapabileceğini sergilemesi açısından çok önemlidir. Bu vesileyle bu eserin ortaya çıkışında değerli katkıları ve emekleri olan tüm Türk dili gönül dostlarını saygıyla anıyor, aramızdan ayrılanlar varsa Allah'tan herkese ilmince rahmet vermesini diliyorum. Dilimiz adına teşekkürler.
Öğrencilik yıllarımda edindiğim bu eseri sizlerle paylaşmayı düşünmemin en önemli nedeni YAZIŞMALIK bölümümüzdeki türetmelerle ilgi çalışmalar olmuştur. Genç kuşağın bu eserden habersiz olmasını içime sindiremiyordum. Önlerinde örnek bir eser olmasını diledim. Özellikle bunun bilgisunar (internet) ortamında olması daha etkili olacaktı. Bu nedenle bu zor ama gerekli ve önemli uğraşıya giriştim. En ufak bir hata bile affedilmezdi.. Bu nedenle haftalar, aylar sürdü. Yapacağım küçük bir hatanın sorumluluğu altında ezilmekten korkuyordum. Bütün bu düşünceler doğrultusunda titiz bir çalışmayla özenli bir site ortaya çıkarmaya çalıştım. Bunda ne derece başarılı olduğum sizin değerlendirmenize kaldı. Eğer bu çalışmamla dilimize girecek tek bir el dili sözcüğüne "dur" diyebilirsek ne mutlu bize..
Çalışmanın ikinci bölümünü oluşturan "TÜRKÇESİ VARKEN..." adlı bölüm ise katılımcı dostların gayretleriyle, destekleriyle oluşmaya başlamıştı. Gerek kişisel öneriler ve derlemeler gerekse sormacalarda elde edilen verilerle TDK'nin "Dağarcığınıza Her Gün İki Söz" adı altında verdiği sözcüklerin (1) topluma iletilmesi, daha büyük kesimlerin bu çalışmalardan haberdar edilmesi gerekiyordu. Bu doğrultuda ÖK paralelinde bu bölümü de gündeme getirmenin yararlı olacağını düşündüm. Böylece anında karşılaştırma olanağını da sunmuş olacaktık. Aynı zamanda önemli bir iş için ilk adım olmasını istediğim bir girişimi de başlatmış olmayı amaçlıyordum. Bu bölüm sizlerin önerileri ve destekleriyle güçlenip gelişecektir. Birlik olup anında tepki göstererek karşımıza çıkan el dili sözcüklerinin önünü kesebiliriz. Yeter ki buna inanalım ve inandıralım. Herkesi dilimiz adına sen, ben değil biz olmaya davet ediyorum. BİRİMİZ HEPİMİZ, HEPİMİZ DİLİMİZ İÇİN... (tm)
Umarım yaktığımız bu çıra yeni özleştirme kılavuzlarına kavuşmamızı sağlayacak girişimlerin başlatılmasına da ışık tutacaktır. DİLİMİZİ KORUYALIM, ONA SAYGI DUYALIM Saygılarımla Tahsin MELAN
1- Aslında bu sözcükler, TDK'nin 1995 tarih ve 631 numaralı yayını olan YABANCI KELİMELERE KARŞILIKLAR başlığını taşıyan toplam 98 sayfalık küçük bir kitabında derli toplu verilmiştir. Buradaki sözcükler genel olarak değişikliğe uğramamakla beraber bazen küçük yorum farkları ve eklemelerle sıra ile sunulmaktadır. |
|
Öneri ve desteklerinizle siz de katkıda bulunmak ister misiniz? |