|
P
paha değer, eder pak arı, temiz pakt antlaşma paleo- (Yun. önek) eski paleografi eskiyazı bilgisi paleontoloji taşılbilim palyatif etkisiz, geçici pan-, pant-, panto- (Yun. önek) tüm, bütün pandül sarkaç panel toplugörüşme panik ürkü pankart duyurumluk panorama toplu görünüm pansiyon barınak pansiyoncu barınakçı pansiyonculuk barınakçılık pansiyoner barınıcı pant-, pan-, panto- (Yun. önek) tüm, bütün panteist kamutanrıcı panteizm kamutanrıcılık panter pars panto- pan-, pant- (Yun. önek) tüm, bütün papyekuşe kaymakkâğıt para- (Yun. önek) yanında, çevresinde, ötesinde, karşı, üstünde, boyunca, doğru paradoks 1. yanıltmaç 2. aykırıkanı paragraf bölümce paralel 1. koşut 2. enlem paralellik 1. koşutluk 2. benzerlik paralitik inmeli paralizi inme parametre 1. değiştirgen 2. değişken 3. evrendeğer parankima özekdoku paranoya (ruhb.) yansıtımca parantez ayraç paratoner yıldırımsavar, yıldırımlık parazit 1. asalak 2. ekti parazitoloji asalakbilim parça bölecik pardesü yağmurluk pardon bağışlayın, bağışlayınız park 1. durguluk 2. gezilik parkur yarışyolu parodi gülünçleme parsel yerbölüm parsellemek yerbölümlemek part taym (par time) yarım gün (çalışma) parti (I) 1. vurgun, kazanç 2. bölüm 3. eğlence, eğlenti parti (II) yöndeşlik partisip (dilb.) ortaç pasaj 1. geçit 2. (yazıda) parça, bölüm pasaport geçiş belgesi, geçişlik pasif 1. eylemsiz, etkisiz 2. (dilb.) edilgen pasifikasyon barışlandırma paso yol kimliği pastoral (yz.) çobanlama paten kayakkabı, kayakça patent 1. buluşbelgesi 2. mec. tekel patetik dokunaklı patika keçiyolu patinaj 1. kayma 2. kayakça ile kayma patriarkal ataerkil patron 1. işveren, başçı 2. biçintilik pattern biçit payan son, sınır paybent köstek, ayakbağı paye aşama, derece paye vermek değer vermek payidar sürekli, durucu, kalımlı payimal ayak altında kalmış, çiğnenmiş payitaht başkent payplayn (pipe-line) boru yolu pedagog eğitimci, eğitbilimci pedagoji eğitim, eğitbilim pedal ayaklık peder baba pederşahi ataerkil pedolog çocukbilimci pedoloji çocukbilim pehlivan güreşçi pejmürde eski püskü, yırtık pırtık, dağınık pejoratif yermeli pen- (Lat. önek) neredeyse pense kıskaç pentür boyam, boyar per- (Lat. önek) aracılığıyla perakende 1. tekten 2. azar azar (yapılan, satılan) perakendeci tektenci perestiş etmek tapınmak, tapmak perestişkâr tutkun, vurgun perfeksiyonist yetkinci perfeksiyonizm yetkincilik performans başarım pergel yayçizer peri- (Yun. önek) çevresinde, çepeçevre peripatetizm gezimcilik perişan 1. dağınık, darmadağın 2. ezgin, acınsı periton karınzarı peritonit karınzarı yangısı peron yanaşlık personel görevliler perspektif görünge pertavsız büyüteç peruk, peruka takma saç perva çekinme, korku, sakınma pervasız çekinmesiz, korkusuz, sakınmasız peryodik 1. süreli, aralıklı, dönemsel 2. süreli yayın peryot süre aralığı pesimist karamsar, kötümser pesimizm karamsarlık, kötümserlik pespaye alçak, soysuz peş arka peşin önceden, önden, ön peşin hüküm önyargı peşinat öndelik peşpeşe birbiri ardından petrol yeryağı, akaryakıt peyda etmek edinmek, ortaya çıkarmak peyda olmak ortaya çıkmak peyderpey azar azar, bölüm bölüm peygamber yalvaç peyk uydu peyman ant peymane içki bardağı peyzaj kır resmi piknik (yemekli) kır gezisi pilot uçman pilotluk uçmanlık pingpong masatopu pinti kısmık pipe-line (payplayn) boru yolu piraye süs, bezek pirüpak tertemiz, lekesiz, arı pist 1. (buz vb.) yarışlık 2. (uçaklar için) inişlik 3. (dans için) oyunluk pişdar öncü pişva önder pitoresk 1. çekici, gözalıcı, ilginç 2. güzel görünümlü 3. (yz.) renklemeli, özgün, canlı 4. a. gözalıcılık, özgünlük piyes oyun plaj çimerlik, kumla plan tasar planet gezegen plantasyon ekimlik plasenta döleşi plasman yatırım plaster yara bandı plastik 1. yoğrumsal 2. a. yoğruk platform 1. seki 2. (coğr.) düzlük, taban 3. mec. tasanlar, temel düşünceler plüralist çoğulcu plüralizm çoğulculuk plütokrasi varsılerki plütokrat varsılerkçi pnömoni satlıcan podyum seki polarizasyon uçlaşma polemik söz güreşi, yazılı tartışma, kalem tartışması, tartışı polemik yapmak söz güreştirmek poli- (poly-) (Yun. önek) çok polifoni çokseslilik poligam çokevli poligami çokevlilik poligon 1. atış yeri 2. çokgen polisaj parlatma politeist çoktanrılı politeizm çoktanrıcılık politik siyasal politika siyasa poly- (poli-) (Yun. önek) çok popüler sevilgen, yayılgan, tutulan pornografi açık saçık yayın portatif 1. taşınabilir, taşınır 2. sökülüp takılır portmanto askılık; askı post- (Lat. önek) sonra, art postrestant beklerulak potansiyel gizilgüç poz duruş pozisyon 1. konum 2. durum pozitif 1. olumlu 2. olgul, tanıtlı 3. (huk.) geçerli (türe), yazılı (türe) doğal (türe) 4. (fels.) olgucu 5. (mat.) artı 6. (fiz.) artı 7. (fiz.) artı yük, artı yüklü 8. (gebelik testi) var 9. (fotoğrafçılıkta) ak pozitivizm olguculuk prae- (pre-) (Lat. önek) ön praeter- (preter-) (Lat. önek) -den çok, -in çevresinde pragmatist yararcı pragmatizm yararcılık pratik 1. kılgı 2. uygulama 3. uygulamalı, kılgılı 4. uygun, evirgen pre- (prae-) (Lat. önek) ön prefabrike kurma, takma prehistorik tarihöncesi prensip ilke pres sıkıştırıcı, sıkacak prese sıkıştırılmış prestij 1. saygınlık 2. etki preter- (praeter-) (Lat. önek) -den çok, -in çevresinde prevantoryum önleyimevi prezante etmek 1. tanıtmak, tanıştırmak 2. sunmak prezervatif koruyucu prim düşerlik primitif ilkel prizma biçme pro- (Lat. önek) -için pro- (Yun. önek) ön, önce, önde, üstünde, için, yerine probabilizm (fels.) olasıcılık problem 1. sorun 2. (mat.) çözgü prodüksiyon yapım, üretim prodüktif verimli prodüktivite verimlilik, üretkenlik prodüktör yapımcı profesyonel uğraşman profil 1. yanay 2. yandan görünüş program izlence proje tasarı projeksiyon 1. iz düşüm 2. (si.) gösterim projektör ışıldak, gösterici proleter emekçi proleterya emekçi sınıf prolog öndeyiş propaganda yaymaca propagandist yayman prosedür yöntem, yol proses süreç prospektüs tanıtmalık proto- (Yun. önek) ilk, birinci protokol 1. sözleşme tutanağı 2. törendüzen prototip temel örnek, ilk örnek prova deneme, sınama, denenme providansializm (fels.) kayracılık provokasyon kışkırtma provokatör kışkırtıcı prömiyer ilk oyun, açılış pseud(o)-, psöd(o)- (Yun. önek) aldatıcı, yalancı, düzmece psikanalist ruhçözümcü psikanalitik ruhçözümsel psikanaliz ruhçözümü psikolog ruhbilimci psikoloji ruhbilim psikolojik ruhbilimsel psöd(o)-, pseud(o)- (Yun. önek) aldatıcı, yalancı, düzmece puan 1. sayı 2. benek puanlı 1. sayılı 2. benekli pülverizatör püskürteç, püskürtücü pür azamet olanca kurumuyla pür hiddet öfkeyle, çok öfkeli püre ezme pürtelaş yel yepelek
|
|
Öneri ve desteklerinizle siz de katkıda bulunmak ister misiniz? |